Diyojen, güpegündüz elinde fener, çarşıda pazarda dolaşıyor, saÄŸa sola bakarak bir ÅŸeyler mırıldanıyordu. Ne aradığını sordular. İçini çekerek; “Adam arıyorum adam!” dedi. Güldüler, “Adamdan bol ne var? Her taraf adam dolu” dediler. “Ama ben sadece kendini deÄŸil, baÅŸkalarını da düÅŸünen, zalimlerin deÄŸil, yoksulların seslerine kulak veren, dertlerine çare arayan birini arıyorum” dedi. “Var mı içinizde böyle biri?” Bu soru oradakileri ÅŸaşırttı, ne diyeceklerini bilemediler. Diyojen, çevresinde toplananları süzdü: “Sevgi ve dostluÄŸu en yüce deÄŸer bilen, bencil deÄŸil özverili, çıkarcı deÄŸil, erdemli bir adam arıyorum ben. Anladınız mı ne demek istediÄŸimi? SustuÄŸunuza göre, demek ki buralarda yok öyle bir kiÅŸi. Gölge etmeyin boÅŸuna da gidin iÅŸinize!” diye aramasını sürdürdü. DuyduÄŸuma göre hâlâ arıyormuÅŸ... Bulursanız haber verin de derdi, çilesi bitsin, umduÄŸu daÄŸlara yaÄŸan kar dinsin!
Erhan Tığlı | 03/03/2014
1 Yorum | 899 okunma | 0 beÄŸeni
Yasemin Demir 04/03/2014 20:10