Eski Meşrubat ve Mecmua Büfeleri
Atıştırmalık
yiyecek, içecek, gazete, dergi, bazılarında tekel ürünlerinin de satıldığı küçük dükkânlara
büfe deniliyor ya, eski yıllarda “MEŞRUBAT VE MECMUA” büfesi olarak yazılırdı levhasında.
Şimdilerde tek tük olsa da görülüyor bu meşrubat ve mecmua büfeleri. Mecmua
denilince Ses ve Hayat dergisi gelir hemen aklıma Tarkan, Kara Murat, Tommiks Teksas, Zagor
gibi kahramanların dergileri, güzel aşkları anlatan cep romanları. Orta yaş
grubu bunları anımsayınca bir burukluk duyar.
Meşrubat içecek, mecmua dergi olarak Türkçede yerini aldı. Bu elbette iyi oldu. Bu büfeleri en çok yakışan Gır Gır, Çarşaf, Fırt mizah dergileri, Ses ve Hayat
magazin dergileriydi. Hey magazin diye de unutularları ekleyebilirsiniz ....
Ses ve Hayat akrist ve yarışmaları düzenler, jüri
üyeleri yeşilçam’dan yetkin sanatçılar olurdu, gönderilen fotoğrafın çözümü sonucunda,
yüz ifadesinden halkın da severek sempatik bulduğu sanatçılar kazandırırlardı.
Jönleri, akristleri hep sevilirdi. Şimdiki dizilerde eli yüzü düzgün ama ortalıkta aynı yüz ifadesiyde dönüp
dolaşan yakışıklı, güzel ama ruhsuz, kabiliyetsizler o eski jüride figüran
olarak bile rol alamazlardı.
Meşrubat ve Mecmua büfeleri önünden geçerken, meşrubat okununca sarı, kırmızı
beyaz içeceklerin ortak bir şerbetimsi tadı, yarı iştahımı açar gibi olurdu. Mecmualarda merak ve keyifle çevrilen sayfa hışırtısı tadı.
Yaz günlerinde Pof diye patlatılan
şişesi buğulu meşrubatlar en çok yazlık sinemalara yakışırdı.
Yazlık sinemaların büfeleri film arasında açılır, çekirdek ve meşrubat
ağırlıklı satış olurdu, büfedeki görevli bütün gazozları neşeyle açar, ücretini
ve para üstlerini şaşılası bir hızla yapardı.
Meşrubat ve Mecmua büfelerinden, bir meşrubat, bir de atıştırmalık alanlar filmlerin ikinci yarısını merakla beklerken
açlıklarını bastırır, ağızlarında meşrubatla ıslanmış yiyeceklere tat
katararak keyiflenirlerdi.
O zamanları aynı zamanda Spor Toto bayiliği de yaparlardı. Şimdi iddia,
Sayısal, Süper loto falan. Elektronik kolaylıkları büfeler de kullanıyor
elbette. Büfeciler her zaman kıvrak insanlardır.
Şimdi yaygın olan antika pazarlarında avarece dolaşırken, satıcıların önünde
yığılı Ses, Hayat gibi eski mecmuaları karıştırmadan, hatta birini satın
almadan yapamıyor insan. Tek tük yazısı kalan Meşrubat ve Mecmua büfesinden eski gün hatırına bir gazoz sadece.