Sevmeyi bilir amma, hayır sözünü sevmezHemen kaşını yıkar, şâir âşık olunca...Sevildiğini bilsin; imkânsız nedir bilmezArş’ı seyrâna çıkar, şâir âşık olunca...Ona Yaradan yazmış bu sevdâyı ezelden,Vuslata ermek ister yâri ile tez elden.Çektiği çilelerden ve sevdiği güzeldenNe usanır ne bıkar, şâir âşık olunca...Şair âşık olunca mutluluğundan uçar,Neşe kaplar içini, yüzünde güller açar.Şimdi huzur doludur, şimdi rayihâ saçar;Misk-i amberler kokar şâir âşık olunca..Bazen hüzün içinde, bazen mutlu ahvâlde.Her an değişebilir, bilinmez hangi hâlde?Daima siyah giyer, beyaz bir mendil eldeKırmızı güller takar, şâir âşık olunca…Göklerden yıldızları toplar da yâr saçına;Güneşleri sığdırır avucunun içine.Boyun eğer gönlünün şair olmak suçuna,Deli çaylarca akar, şâir âşık olunca...Koca âleme sığmaz, yürektir onun yeriAşkı için ölür de, dönmez sözünden geri.Hüzünle bilediği kara saplı hançeri;Kendi kalbine sokar, şâir âşık olunca.Geceden dilek tutar, güne içini dökerSabahı düşman bilir, fecri ufuktan söker.Karanlığa gün doğar, ışığa hicran çöker;Her gece şimşek çakar, şâir âşık olunca...Artık bentleri yıkan, bahar selidir şair...Tutana ilham veren, aşkın elidir şair...Sanki öyle çılgındır, öyle delidir şair;Romayı bile yakar, şâir âşık oluncaEsat ANIK
Esat ANIK | 26/01/2021
2 Yorum | 88 okunma | 0 beğeni
Yasemin Demir 31/01/2021 19:28
Ramazan Topoğlu 27/01/2021 12:56